ilkcoskun@hotmail.com

4 Nisan 2013 Perşembe

Can Kertiği Kadın


Can Kertiği Kadın

kadın, ıslak tenini asmıştı ipe
yaşanmışlıkları serdi güneşe
mintanı göyneği entarisi fanilası dizili
gözyaşlarını buharlaştırdı gizlice
büzüş büzüş teninde sıktıkça sıkıyor bileziği
erkeğin eğnine dar kançanağı gözleri

kırılgandı kadın
soğukla yoğrulmuş bedeniyle
cengi oynanan, nara atılan sokaklarda
sunağında saklı gül kurusu yalnızlığıyla
delişmen bir sessizliğe büründü
platonik sevişmeler gözönünde

evin içinde iki yalnızlık
dost bildiğini uyutup
kayboldu çoktan yıldızları
set kurdu gözlerine pervaz
hücrelerinde hicran yaşları
neler götürdü kendinden sessizce

çarmıha gerilmiş hüznün elinde
tastamam huzursuzlukta yüreği
yanağında bıçak kesiği bir çizik
ur gibi sarılı gövdesine
koca bir virüs kaynağı
ölümlerde ısmarlandı şimdiden

acının mahpusluğunda hüzün yanığı
bitimsiz çığlıklarıyla kapana geldi sızı
teyellenen bedeni zikzaklarda artık
her yanında ayrı bir dişağrısı
çivi batığı, düşman başı yalnızlık
gerisin geri hayat yeniği

mayın tarlasının tam ortasında
kaynağını bulamayan ırmak misali
döne döne öptüğü ellerinde
yarını zehirleyen bir adamın kadehiydi
yalpalayarak akıttı ömrünü
ölüm bu yüzden hep geceydi

asılı kaldı baygın yalnızlık
onca işçi onca çırak yok artık
naçar döllerin avuntusunda
kanattı suyunu bilinç altı bekaretiyle
dudak büküğünde gülüşü çıplak
rakıdan batıktı erkeği

kırılgandı kadın
bitmiş bir umudun haykırışı eşliğinde
peşine düştü düş kurgusunun
elinin hışmıyla kopardı mavisini
kumların sıcaklığında sararan denizin
oya yapıp ördü örümceğini

küpe yırtığı kulağında
ruhunun kalıbını çıkardı adam
soyundu ne varsa çaresizce
üç vakitten fazla sustu dilini
pişmanlıkla söyleştiği her bakışında
saçları dağınık, masum ve pejmürde

aşk kızgın sana, sevmeye dahi öpmeye
ne çok özlem duydu kucaklaşacak kolların
kör kuyularda yıkanırken gömleğin
bir asır kaybedişin sırtında hikayesi
törelerin topal yavukluları cenk meydanında
aynı karanlığı içtiğin testi eşkıyanın elinde

ölmek güzel görünebilir gecelerde
özgürlüklerin ateşe verilmesinin ardından
nodül gibi oturur gözlerine yorgunluk
dibe vuruşu dipsiz duruşu suskunluğunda
sen gel kılıç çekip dur azraile
yada giy gelinliği erkeğine..

İlkay Coşkun
20.08.2012


Ihlamur Edebiyat Dergisi
Sayı 14- 2012

Şiir Vakti Dergisi
Sayı 2- Ekim 2012

_______________________________________________________________________

Şiir Hakkında

Not: 14.Temmuz 2013 tarihinde antoloji.com sitesinde günün şiiri seçilen "Can Kertiği Kadın" şiirime; güzel, anlamlı değerlendirmeyi yazan Hikmet Çiftçi beye teşekkür ederim.

İlkay Coşkun
---------------

KİM KURU, KİM YAŞ?

Onsuz olamadığımız, hep yarım ve eksik kaldığımız, olduğunda paspas etmekten çekinmediğimiz, olmadığında şapka gibi başımızda taşıdığımız ve hiç düşünmeden bir eşya gibi kullanmak istediğimiz kadınımız, kadınlar…

Zannımca kadınlar, hayatın aslında hep yanmaya hazır kuru tarafı.
Aslında şiirde hep yaş olan, çektikleri kahır yüzünden sürekli gözyaşları döken, acı çeken ve ezilen büzülen taraf kadın.
Bu kuruluğu mecazen bu yönde değerlendirmek lazım.

Üzerinde, gözyaşlarının ıslattığı ne varsa, teni de dâhil, kurutmak için ipe asmış olması, gerçeği yansıtmasına rağmen, mecazen güzel bir anlatım. Aslında abartı da değil.
Erkek eline bakan kadının, sanki satın alınmış bedeniyle birlikte kimliği, kişiliği ve ruhu da bir veya birkaç sembolik bilezikle satın alınmış. Çaresizliğin yaslanması, sahipsizliğin mecburi dayanağı erkek.
Başını, erkeğinin sırtına veya göğsüne koyuşu, daha çok kendi olamayışını, biçareliğini göstermek istemeyişinden. Bir nebze kendine kendi olma isteğinden. Kendinde kalan ufacık insanlık cevherinin tamamen parçalanıp yok olmasını istemediğinde…

Aslında olması gereken, gözlerini, başını dayadığı o sineye gizlemek yerine, bütün sıcaklığı, kadınlığı ve insanlığıyla, isteyerek ve severek erkeğinin gözbebeklerine kilitlenmesi…

Ta derinlerine, ruhuna akan pırıltılı ve sıcacık bakışlarının ruhlarda bütünleşerek arzuyla ve şevkle dans etmeleri…

Kuru olacaksa her iki tarafın da kuru olması, ıslanacaklarsa birlikte yağmur altında kol kola veya neşe kahkahalarının mutluluk gözyaşlarının birlikte akıtılması en güzeli…
*
Töre kurbanı, zorla kadınlaştırılan kızlarımız, ruhu yakılan, bedeni harcanan, rengi soldurulan güllerimiz…
İnsan diye görmediklerimiz!..
Kapıları açmak benden, içerileri görmek ve gezmek sizden…
Diğer bölümler de aynı anlayış ve algı ile okunursa gerçekten çok anlamlı ve bir o kadarda güzel işlenmiş bir şiir olduğu görülecektir.

İlkay Coşkun’u günü şairi seçilmesinden ve bu güzel, anlamlı, dikkat çekici şiirinin de günün şiiri olmasından dolayı kutluyorum.

SEÇİCİ KURUL’a içtenlikle teşekkürler.
Sevgi ve saygıyla…

Hikmet Çiftçi

14 Temmuz 2013
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

http://www.antoloji.com/can-kertigi-kadin-siiri/
Günün Şiiri - Antoloji.com ( 14.07.2013 )

_______________________________________________________________________

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder