ilkcoskun@hotmail.com

7 Ağustos 2019 Çarşamba

Süt Beyaz Aşk / Şair Sibel Kılıç

Süt Beyaz Aşk / Şair Sibel Kılıç

Ben bu gurbet ile düştüm düşeli/ her gün biraz daha süzülmekteyim/ her gece, içimde mermer döşeli/ bir soğuk yatakta büzülmekteyim (N.F.Kısakürek)

İnsanlara sunulan ömür içerisinde değişik zamanlarda da olsa birçok evrelerinde boşluklar yer alıyor. Bu boşluklarda çoğu yalnızlık hakim iken kitaplar yerini alıyor. Bazen de yüreklerden dökülen kalemle hayat buluyor. Bu kuytuda, sessizlikte, insan, sigaya çekim halinde acıyan, sızlayan yanları daha çok dinliyor. Tolstoy’un ‘bir insan acı duyuyorsa canlıdır, başkasının acısını duyuyorsa insandır’ sözündeki duyumsama çemberini büyülterek başkalarının acılarını da hissediyor. İnsan dediğin başkalarının yerine ağlamayı da utanmayı da acı duymayı da bilmelidir. İnsanın bunalımlı, benmerkezci gettosunu yıkıp yeni dünyalara kulacını atıyor. Yeniden doğup yenileniyor adeta. Burada şiirler, kitaplar can yoldaşı oluyor. Şiirler, şairini ve okurunu dünyaya kapatıp kendine çekiyor. Ruhen özgürleştiriyor. Yazan ve okuyan insan her ne kadar sussa da acısını, hüznünü, çığlığını, intizarını ve aşkını sayfalarda yaşıyor. Şiirler bir taraftan tasada sırdaşlığı, keyifte yoldaşlığı da yaşatıyor.

İnsan kaderini yaşıyor. Hayatın kazandırdığı tecrübe, deneyim, acı ve aşk yanında hayatın acemiliğini de serçe telaşını da taşıyor. Gurbeti her zaman uzaklarda, başka ülkelerde yaşamıyor. İnsan bazen gurbeti kendi vatanında, sızısında ve yüreğinde de yaşıyor.

Sonuçta insan acıların, aşkların, mutlu ve mutsuzluklarıyla bir bütündür. Nasıl ki her zincir ancak en güçsüz halkası kadar güçlü ise, insanoğlu daha çok mücadelelerinin, zorlukların ve acıların pişirdiği köz hükmündedir.

Nasıl ki susuzlar suyu, su susuzları arıyorsa şair de şiirini, şiir de şairini her dem arayıp buluyor. Şair Sibel Kılıç’ın şiirlerini bulması gibi.  Kendi yalnızlığıyla biriken şair Sibel Kılıç’ın şiirlerinde özlem var, hüzün var, acı var, samimiyet ve yalnızlık var. En önemlisi içten yaşanan bir aşk var.

İyi okumalar.

İlkay Coşkun
Temmuz 2019



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder