ilkcoskun@hotmail.com

29 Ekim 2012 Pazartesi

Üçüncü Gözağrım

Bilonsa
İlkay Coşkun
Türü: Şiir
Yayınevi :
Şiir Vakti Yayınları
Yayın Tarihi:
Kasım 2012
Sayfa Sayısı : 80
Ebat : 13,5x19,5 cm

Online Satış: 
www.kitap-evi.com

       Kitap Hakkında

      Evimizin önünden akıp giden bir ırmak var. Bu ırmakta her gün mahallenin çocukları yıkanırlar. Öyle bir cümbüştür ki yaşanan bir ömür boyu hatırlanır. Bazı günlerde o kadar durgundur ki hemen unutulacak sanırsınız. Hepimizin en az bir defa yıkanmışlığı vardır o ırmakta. O ırmak sanki içimizden akıp giden şiir ırmağıdır.
      Şiir ırmağında bizim mahallenin çocukları yıkanıp geçtiler. Bu suda kısa süreli kalanlar unutulacaklar. Onlar için şiir bir gençlik hatırası olarak kalacak. Birde bu işin tadını çıkaranlar var. Bir ömür o ırmağın bereketini ömrüne yamayan ve hep duru hep temiz kelimelerle kapımıza gelip gönlümüzü alanlar var. İşte onlar insanlığın dimağında bir çentik gibi kalacaklar.
      İlkay Coşkun her şeyden önce bir dost. Aynı ırmakta yıkanmışlığımızın aziz hatırasını ve hatırını bir ömür muhafaza edebileceğim bir dost. Bu hatır ne kahveninkine ne de başka bir şeye benzer. Uzun soluklu ırmaklara sorarsanız size bu tarifi en güzel onlar yapacaktır. İlkay Coşkun dostluktan öte kalbinizin kapılarına elinde gülden kelimelerle dayanmış bir gönül insanıdır. İnsanlığın tarih şeridinin bir dönemini renklendirme çabasındadır.
      Okursunuz durulursunuz şairin kalbi olur avuçlarınızdaki. Siz de İlkay Coşkun’da bu durumdan ziyadesiyle memnundur. Şimdi elinizdeki bu kitap bizim mahallenin ırmaklarında yıkanmış, İlkay COŞKUN’ un gönlünde durulanmış kelimeler ihtiva etmektedir. Dokunun şairin kalbine.

     Bilal Tırnakçı
     Şair - Yazar
_______________________________________________________________________


      Kitap Hakkında

      İlkay Coşkun kendi şiir tarzını ve şiir dilini oluşturmuş bir şair. Ayrıca şiir alanında sürekli arayış içersindedir ve bu kimliğiyle yol almaya devam etmektedir.Kanımca iyi şair kendini tekrarlamayan, kendi şiirine sürekli yeni pencereler aralamaya çalışan şairdir. İlkay Coşkun şiire pencere aralamakla kalmamakta, kimi şiirlerinde duvarları yıkmaktadır.
     İlkay Coşkun “Suzi Ağıt” adlı şiirindeki “ suzi/ bol paça giysili/ saklı düştün-izinde/ avucumuz ağzımızda/ gülerdik/ çemberinde zincirli gözler/ hüznü perdeleyen kumaşsaağır” cümlelerini yine Göğrafya şiirinde “saklı uçurum önünde canhavli/ dimağında bin bir çeşit korku savar/ gözbebeğinin en uzağında isinali/ horoz diklenmesi, hortlak kaçkını/yamaçtan yuvarlanır aşağıya ceremesi” cümlelerini ile şiirinin sınırlarını genişletme çabasındadır.
Coşkun kimi şiirlerinde lirik bir söyleyişi de yakalamıştır.“ Neyim” başlıklı şiirinde,

     “dost bağında çilehane, dertli kamış boğum boğum
     mey içmeden boğazı düğümler, sarar neyim
     çıkardım seni bataklıktan gam tasa kimin?
     şikayetim olmadı hiç, cümbüşüme sinen neyim
     neden her üflendiğinde hüznümle dertlenirsin?
     başı dönen semazenim, dökülür ahım neyim”

     diyerek, Mevlana Celalettin Rumi’nin meşhur 'Duy şikayet etmede her an bu Ney/ Anlatır hep bu ayrılıklardan bu Ney / Der ki; feryadım kamışlıktan gelir / Duysa her kim, gözlerinden kan gelir” dizeleri ile anlattığı manaya gönderme yapmaktadır.
      Şiir yazarken İlkay Coşkun için malzemenin sınırı yoktur. Anadolu’nun sadece belli yörelerinde duyabileceğimiz kelimeleri de şiirde görmeye alışkın olmadığımız ibareleri de şiirinde kullanmaktan çekinmez. Sözgelimi “Bir Kova Uyku” şiirinde “yüz yıl bile değil hayat bize, olmalı / batık kadırgalardan kurtulduğumuza şükür/ elimizdeki yürek kırık ve yaratuz içinde / parça pincik ruh halimiz tarumarda olsa/ gün bu gün nasılsa geçiyor ömür” mısralarını yazarken “parça pinçik” ibaresini ya da “tarumar” kelimesini şiirinde kullanmıştır. Şair, kıyıda köşede kalmış kelimeleri ortaya çıkarmada başarılıdır. Bazen de bir kimyacının elementleri karıştırarak yeni bileşik elde etme çabasına benzer şairin çabaları. “Göğrafya” yada “Teknoromantik” kelimelerini onun şiiri dışında başka bir yerde rastlamadım.
      İlkay Coşkun şiirlerini yazarken kullandığı kelime ve cümlelerin yanı sıra biçimsel olarak da deneysel çalışmalar yapmaktadır. Bilonsa kitabında yer alan “Dönence, Ağıt, Bilonsa, Kaos, Balıksırtı Ölüm, Suzi Ağıt, Gülkurusu Ölüm, AyYuka Çıktı Ölüm” şiirleri deneysel ve görsel şiirlere verilebilecek örnekler içersinde yer almaktadır.
      Özetle İlkay Coşkun şiir konusunda sürekli çalışmaktadır ve yeni şiirler yazmakla kalmayıp “farklı şiirler” yazmayı başarmaktadır.

     Yusuf BAL
      Şair Yazar
______________________________________________________________________


       Kitap Hakkında

       AyYuka Çıkan Duygular

      Paylaşmak en güzel erdemdir insan olmada. Bizler ne kadar paylaşırsak elimizdekileri o kadar büyür ve mutlu oluruz. Bu çalışmanla da en güzel paylaşımlardan birini sergilediğine inanıyorum. Bir şiirde diyorsun ki; “AyYuka çıktı ölüm” ve bende diyorum ki; AyYuka çıktı duygular. Bu vesileyle arkadaşların dostların bildiğin belki de hiç tanımadığın yüzlerce insanla şiir diliyle şifrelediğin duygularını bütünleştiriyorsun.
      Bense senin yaşanmışlığında hissettiğin her bir duyguyu paylaştığım gibi bu heyecanını da içten paylaşıyorum hayat arkadaşım.
      Hayırlı uğurlu olsun – yolun açık olsun.
      ...

      Vildan Poyraz Coşkun
      07.10.2012
______________________________________________________________________

        Kitap Hakkında

       Trendeyim. arka koltuklarda çaprazımda bir abi bir dergi okuyor(du). dergiyi bıraktı. öyle izler gibi bir halim yoktu benim. derginin ismi gözüme çarptı. "şiir vakti" birkaç dakika sonra merak ettim nasıl bir dergidir? , şiirler nasıldır.. diye. kalkıp yanına vardım. 'dergiye bakabilir miyim.' dedim. 'tabi.' dedi. aldım ve yerime döndüm. şiirleri okudum. açıkçası çok beğenmedim. iyi denilebilecek bir tane şiir yok mu derken.. ilkay coşkun adlı şiir sahibinin iki şiiri vardı, diğerlerine göre farklı geldi. neyse şiirler bitince dergiyi teslim ettim. çantamda muhbir fanzin vardı. madem dergi okuyor edebiyatla ilgili bir zat :) ona muhbir fanzin'den verebilirim diye düşündüm ve dergisini verirken bu da bizim (kendimi fanzini sahiplenir buluyorum artık, ne hikmetse :) ) çıkardığımız bir fanzin dedim. teşekkür etti. koltuğuma döndüm. yine bir kaç dakika geçmedi ki sivas'a gelmiştik. sivas'ta inecekmiş abi. yanımdan geçerken bir şiir kitabı uzattı "ilkay coşkun ~bilonsa" meğersem farklı bulduğum şiirler ona aitmiş. bana şiir kitabını hediye etti. bölümümü sordu ve fanzinde sizinde şiiriniz var değil mi dedi.

 
      Bu sevindirici olay, farklı bir anım olarak kalacak. :) şanslı mıyım, bu tesadüf böyle bir zamanımda iyi geldi."
      Hayat hakkaten acayip..

      Betül Aydın
      22.01.2013
      Metin Adresi

_____________________________________________________________________


       Kitap Hakkında


       


      İlkay Coşkun'un Bilonsa adlı şiir kitabı birkaç gün önce elimize geçti. Şiir Vakti Yayınları'ndan çıkan Bilonsa, özellikle şık iç tasarımıyla ilgimizi çekti. Daha önce Düş Yolcusu adlı eserini de okuduğumuz Coşkun'a, kitabını tarafımıza ilettiği için teşekkür ediyoruz. Hayal Bilgisi Kütüphanesi, gönderilen her kitap ile daha da büyüyor. Bu kitabı internet üzerinden satın almak için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz:






Cihat Albayrak
Hayal Bilgisi Dergisi Editörü
24.02.2013

http://hayalbilgisii.blogspot.com

______________________________________________________________________
 

   Kitap Hakkında

  Muammer Can- 21.04.2013 - İzmir

İlkay Coşkun'un Bilonsa isimli şiir kitabı imzalı olarak kütüphanemdeki yerini aldı.Okumaktan keyif aldım.İlkay imge yoğun anlatım yerine görsel şiirin olanaklarından yararlanmış, fakat söyleyiş özelliği bakımından geneleksel şiire yaslamış şiirini.Yusuf Bal şiiriyle yakın bir akrabalığı var, yusuf Bal ile birlikte Poyraz edebiyat dergisini de çıkarmışlardı bir dönem. Yusuf Bal Bilonsa için yazı da yazmıştı. Aşağıda aktarıyorum:

Şiirin Basamaklarında Bilonsa ve İlkay Coşkun:Bilonsa İlkay Coşkun’un 3. Şiir kitabı. Şiir Vakti Yayınlarından Kasım 2012 tarihinde çıktı. 80 sayfalık kitapta şairin dergilerde yayınlanan şiirlerinin yanı sıra daha önce yayınlanmamış şiirler de dahil toplam 40 şiiri bulunuyor.İlkay Coşkun kendi şiir tarzını, şiir dilini oluşturmuş bir şair. Şiirde şair kimliği yol almaya devam etmekte. Şiirde geldiği nokta ile yetinmeyen, kendini tekrarlamayıp, şiire sürekli yeni pencereler aralamaya çalışan şairleri hep taktir etmişimdir. İlkay Coşkun yazdıklarıyla şiire pencere açmakla kalmamakta, kimi şiirleriyle duvarı yıkmaktadır.
2012 Yılı Kasım ayında Şiir Vakti Yayınevinden çıkan Bilonsa* adlı şiir kitabında yer alan “Suzi Ağıt”** adlı şiirindeki “suzi/ bol paça giysili/ saklı düştün-izinde/ avucumuz ağzımızda/ gülerdik/ çemberinde zincirli gözler/ hüznü perdeleyen kumaşsaağır” cümleleri ile; yine Göğrafya*** şiirinde “saklı uçurum önünde canhavli/ dimağında bin bir çeşit korku savar/ gözbebeğinin en uzağında isinali/ horoz diklenmesi, hortlak kaçkını/ yamaçtan yuvarlanır aşağıya ceremesi” gibi ifadelerle şiir dilinin sınırlarını genişletme çabasındadır.

İlkay Coşkun kimi şiirlerinde lirik bir söyleyişi de yakalamıştır. “Neyim” **** başlıklı şiirinde,

“dost bağında çilehane, dertli kamış boğum boğum
mey içmeden boğazı düğümler, sarar neyim
çıkardım seni bataklıktan gam tasa kimin?
şikayetim olmadı hiç, cümbüşüme sinen neyim
neden her üflendiğinde hüznümle dertlenirsin?
başı dönen semazenim, dökülür ahım neyim”

diyerek, Mevlana Celalettin Rumi’nin 'Duy şikayet etmede her an bu ney/ Anlatır hep bu ayrılıklardan bu ney/ Der ki; feryadım kamışlıktan gelir/ Duysa her kim, gözlerinden kan gelir” dizeleri ile anlattığı manaya gönderme yapmaktadır.

Şiir yazarken İlkay Coşkun için malzemenin sınırı yoktur. Anadolu’nun sadece belli yörelerinde duyabileceğimiz kelimeleri de, şiirde görmeye alışkın olmadığımız ibareleri de şiirinde kullanmaktan çekinmez. Sözgelimi “Bir Kova Uyku” şiirinde “yüz yıl bile değil hayat bize, olmalı/ batık kadırgalardan kurtulduğumuza şükür/ elimizdeki yürek kırık ve yaratuz içinde/ parça pincik ruh halimiz tarumarda olsa/ gün bu gün nasılsa geçiyor ömür” mısralarını yazarken “parça pinçik” ibaresini ya da “tarumar” kelimesini şiirinde kullanmıştır.

Şair, kıyıda köşede kalmış kelimeleri ortaya çıkarmada başarılıdır. Bazen de bir kimyacının elementleri karıştırarak yeni bileşik elde etme çabasına benzer çabaları. “Göğrafya” yada “Teknoromantik” kelimelerine onun şiiri dışında başka bir yerde rastlamadım.

Coşkun’un şiirleri konusunu hayatın içinden alır. Yaşam kadar gerçek olan ölüm teması şiirlerinde sıklıkla yer almıştır.
“ölüm bize ne kadar uzak” derdiniz
derdiniz cenazeye alkış tutmayanlarla
boş verin hayaldi bütün gördükleriniz"
dizeleri Gül Kurusu Ölüm başlıklı şiirinde geçmiştir.

İlkay Coşkun şiirlerini yazarken kullandığı kelime ve cümlelerin yanı sıra biçimsel olarak da deneysel çalışmalar yapmaktadır. Bilonsa kitabında yer alan “Dönence, Ağıt, Bilonsa, Kaos, Balıksırtı Ölüm, Suzi Ağıt, Gülkurusu Ölüm, AyYuka Çıktı Ölüm” şiirleri buna örnek verilebilir.

Özetle İlkay Coşkun yeni şiirler yazmakla kalmayıp, “farklı şiirler” yazmayı başarmaktadır.
* COŞKUN, İlkay; Bilonsa, Şiir Vakti Yayınları -Kasım 2012, Kayseri
** A.g.e, s.45
**** A.g.e, s.37
Yusuf BAL
Ayraç Dergi-Sayı 38
Aralık 2012
____________________________________________________
Ayraç Dergi - Bilonsa

Bilonsa Hakkında

Şiirde ilginç ve cüretli bir adım... Polat Onat  ( Aralık 2012 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder