ilkcoskun@hotmail.com

8 Aralık 2012 Cumartesi

Şiirin Basamaklarında Bilonsa

Şiirin Basamaklarında Bilonsa ve İlkay Coşkun-Ayraç Dergi-

 
 
Bilonsa İlkay Coşkun’un 3. Şiir kitabı. Şiir Vakti Yayınlarından Kasım 2012 tarihinde çıktı. 80 sayfalık kitapta şairin dergilerde yayınlanan şiirlerinin yanı sıra daha önce yayınlanmamış şiirler de dahil toplam 40 şiiri bulunuyor.

İlkay Coşkun kendi şiir tarzını, şiir dilini oluşturmuş bir şair. Şiirde şair kimliği yol almaya devam etmekte. Şiirde geldiği nokta ile yetinmeyen, kendini tekrarlamayıp, şiire sürekli yeni pencereler aralamaya çalışan şairleri hep taktir etmişimdir. İlkay Coşkun yazdıklarıyla şiire pencere açmakla kalmamakta, kimi şiirleriyle duvarı yıkmaktadır.

2012 Yılı Kasım ayında Şiir Vakti Yayınevinden çıkan Bilonsa* adlı şiir kitabında yer alan “Suzi Ağıt”** adlı şiirindeki “suzi/ bol paça giysili/ saklı düştün-izinde/ avucumuz ağzımızda/ gülerdik/ çemberinde zincirli gözler/ hüznü perdeleyen kumaşsaağır” cümleleri ile; yine Göğrafya*** şiirinde “saklı uçurum önünde canhavli/ dimağında bin bir çeşit korku savar/ gözbebeğinin en uzağında isinali/ horoz diklenmesi, hortlak kaçkını/ yamaçtan yuvarlanır aşağıya ceremesi” gibi ifadelerle şiir dilinin sınırlarını genişletme çabasındadır.
İlkay Coşkun kimi şiirlerinde lirik bir söyleyişi de yakalamıştır. “Neyim” **** başlıklı şiirinde,

“dost bağında çilehane, dertli kamış boğum boğum
mey içmeden boğazı düğümler, sarar neyim
çıkardım seni bataklıktan gam tasa kimin?
şikayetim olmadı hiç, cümbüşüme sinen neyim
neden her üflendiğinde hüznümle dertlenirsin?
başı dönen semazenim, dökülür ahım neyim”
diyerek, Mevlana Celalettin Rumi’nin 'Duy şikayet etmede her an bu ney/ Anlatır hep bu ayrılıklardan bu ney/ Der ki; feryadım kamışlıktan gelir/ Duysa her kim, gözlerinden kan gelir” dizeleri ile anlattığı manaya gönderme yapmaktadır.
Şiir yazarken İlkay Coşkun için malzemenin sınırı yoktur. Anadolu’nun sadece belli yörelerinde duyabileceğimiz kelimeleri de, şiirde görmeye alışkın olmadığımız ibareleri de şiirinde kullanmaktan çekinmez. Sözgelimi “Bir Kova Uyku” şiirinde “yüz yıl bile değil hayat bize, olmalı/ batık kadırgalardan kurtulduğumuza şükür/ elimizdeki yürek kırık ve yaratuz içinde/ parça pincik ruh halimiz tarumarda olsa/ gün bu gün nasılsa geçiyor ömür” mısralarını yazarken “parça pinçik” ibaresini ya da “tarumar” kelimesini şiirinde kullanmıştır.
Şair, kıyıda köşede kalmış kelimeleri ortaya çıkarmada başarılıdır. Bazen de bir kimyacının elementleri karıştırarak yeni bileşik elde etme çabasına benzer çabaları. “Göğrafya” yada “Teknoromantik” kelimelerine onun şiiri dışında başka bir yerde rastlamadım.
Coşkun’un şiirleri konusunu hayatın içinden alır. Yaşam kadar gerçek olan ölüm teması şiirlerinde sıklıkla yer almıştır.

“ölüm bize ne kadar uzak” derdiniz
derdiniz cenazeye alkış tutmayanlarla
boş verin hayaldi bütün gördükleriniz"

dizeleri Gül Kurusu Ölüm başlıklı şiirinde geçmiştir.
İlkay Coşkun şiirlerini yazarken kullandığı kelime ve cümlelerin yanı sıra biçimsel olarak da deneysel çalışmalar yapmaktadır. Bilonsa kitabında yer alan “Dönence, Ağıt, Bilonsa, Kaos, Balıksırtı Ölüm, Suzi Ağıt, Gülkurusu Ölüm, AyYuka Çıktı Ölüm” şiirleri buna örnek verilebilir.
Özetle İlkay Coşkun yeni şiirler yazmakla kalmayıp, “farklı şiirler” yazmayı başarmaktadır.

* COŞKUN, İlkay; Bilonsa, Şiir Vakti Yayınları -Kasım 2012, Kayseri
** A.g.e, s.45
*** A.g.e, s.53
**** A.g.e, s.37

       Yusuf BAL
Ayraç Dergi-Sayı 38
      Aralık 2012

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder