Zamana Tutunan Dilek
düşe kalka öz izi bütün özellikleriyle muğber
gönülkıran çantası, her attığını top gibi tutabilen
her yeniçağ küsülü, coğrafyaları toplayan başına
en süslü boyama, gözlere dağınık gelen evler hali
tarumar içe doğru çaresizliği, yalvacı olacak elbet
sevinçleri bütün bütün, kan kırmızı çığırır tarafına
hiç kimse inanmadı dünyanın sütliman olduğuna
dönsün artık zamanı öğüten değirmen çarklarıyla
dağınık erkler gibi tarumar içe doğru onca karanlık
ateşi karşılayan büyük bir gölgelik, efil efil es bari
vakti çekiştiren sütre, kuş uçumu mesafeden içre
heyelan yeri duruşuyla bir kartal uçumu gibi derin
bir dağdağalı zaman, kimlere nefes kimlere can olur
içine su döksen, acısı gül sular mı bilinmez amma
yollara düşkün olanlar hep böyle sürgünde midir?
varla yok arası her eskiyen bimar olacaktır elbet
dün, bugün ve yarın asrın ruhuna ezelden fedaidir
kimse bu günü çekiştirmesin, kul hakkı bilinir
yüzyılların ağırlığıyla baş göz olanı Allah bilir
çocuklar, kadınlar ve mazlumlar, üç rahmettir
feda edilecek en can alıcı zaman bu böyledir
gökten rahmet indiren Çalap’ın hakkı üç bilinir
İlkay Coşkun
22.01.2022
Yazık Edebiyat Dergisi
Sayı 26, Şubat 2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder