Bana Şiirden Ellerini Uzat - Kitap Hakkında (Sunuş) İlkay Coşkun
Her yer darma dağın. Toz duman içinde, virane dört bir taraf. Suyu paylaşan, ekmeği bölüşen ve umudu taşıyan çocuk bakışlar istemekte sokaklar. Toprağın verdiği gözdağı, yüzleri ekşitse de, zamanla yerli yerine gelmekte birçok şey. Zaman, birçok güçlüğe ilaç olmakta, akıp gitmektedir mecrasına. Malazgirt’ten, Çağrı Bey’den kulağımıza düşen fısıltılar çınlamakta, yüzyılları devindirerek. Birlik, beraberlik, kardeşlik, insanlık türküleriyle çağırır bizleri yanına.
Soğuk kış günlerinde depreme maruz kalmış bir yanımız. Van sallanmaya devam etmekte. Koskoca bir şehir kâbuslarla uyumaya çalışmaktayken, ‘biz ne yaparız’ı düşünerek çıktık yola. Şiirlerimizle, mısralarımızla, özümüzle, kimliğimizle ve insanlığımızla; moral olmaya, destek olmaya karar verdik. Sağ olsunlar eli kalem tutan şair dostlarımız teveccüh gösterdiler. Kışın en çetin zamanlarında, sıcağa hasret, güneşe hasret insanımıza soba olur, sıcak bir yuva olur mısralarımız. Düşünmenin, biz olmanın çabasıdır arzulanan, istenen.
Sözün, mısraların, kelimelerin ustaları tercüman olur acılara, yerine göre ağıt olur, yerine göre moral, yerine göre sıcak bir dost söylencesi olur. Aynı coğrafyayı paylaşan, aynı kaderde yol alan, aynı inanca, aynı değerlere sahip insanımız top yekûn olup, kol kanat olmak gerek acıyan yanımıza.
Van depremini ve bütün depremleri yaşayan kardeşlerimize geçmiş olsun. Depremleri daha az ziyanla atlatabilmemiz için gerekli tedbirlerin, önlemlerin alınmasını canı gönülden istiyoruz. Yetkililerin ve halkımızın daha duyarlı olmasını bekliyoruz. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Not: Bu kitap projesi ile elde edilen gelirin tamamı
Her yer darma dağın. Toz duman içinde, virane dört bir taraf. Suyu paylaşan, ekmeği bölüşen ve umudu taşıyan çocuk bakışlar istemekte sokaklar. Toprağın verdiği gözdağı, yüzleri ekşitse de, zamanla yerli yerine gelmekte birçok şey. Zaman, birçok güçlüğe ilaç olmakta, akıp gitmektedir mecrasına. Malazgirt’ten, Çağrı Bey’den kulağımıza düşen fısıltılar çınlamakta, yüzyılları devindirerek. Birlik, beraberlik, kardeşlik, insanlık türküleriyle çağırır bizleri yanına.
Soğuk kış günlerinde depreme maruz kalmış bir yanımız. Van sallanmaya devam etmekte. Koskoca bir şehir kâbuslarla uyumaya çalışmaktayken, ‘biz ne yaparız’ı düşünerek çıktık yola. Şiirlerimizle, mısralarımızla, özümüzle, kimliğimizle ve insanlığımızla; moral olmaya, destek olmaya karar verdik. Sağ olsunlar eli kalem tutan şair dostlarımız teveccüh gösterdiler. Kışın en çetin zamanlarında, sıcağa hasret, güneşe hasret insanımıza soba olur, sıcak bir yuva olur mısralarımız. Düşünmenin, biz olmanın çabasıdır arzulanan, istenen.
Sözün, mısraların, kelimelerin ustaları tercüman olur acılara, yerine göre ağıt olur, yerine göre moral, yerine göre sıcak bir dost söylencesi olur. Aynı coğrafyayı paylaşan, aynı kaderde yol alan, aynı inanca, aynı değerlere sahip insanımız top yekûn olup, kol kanat olmak gerek acıyan yanımıza.
Van depremini ve bütün depremleri yaşayan kardeşlerimize geçmiş olsun. Depremleri daha az ziyanla atlatabilmemiz için gerekli tedbirlerin, önlemlerin alınmasını canı gönülden istiyoruz. Yetkililerin ve halkımızın daha duyarlı olmasını bekliyoruz. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
10.12.2011
İlkay Coşkun
Not: Bu kitap projesi ile elde edilen gelirin tamamı
Van depremzedelerine bağışlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder