Gencim Doğruyum Çalışkanım
Gençliğe bakışta, farklı kültürel saiklerin ve inanışların etkisi değişkenlik gösterse de ortak olan fizyoloji, adrenalin, tıynet gibi ortak paydaların gerçeğinde de olaylara bakmamız gerekiyor. Bu benzerlikler üzerinden insanlığa dair daha aforistik genellemeler yapabiliriz muhakkak. İnsanın yaşam evrelerinde zorluklar, sıkıntılar olumlu-olumsuz cihetler her daim görülecektir elbette. Hiç kimseyi kendi anlayışımız üzerinden tekfir etme kolaycılığına düşmeden sadece mevcut durumu tespit etme gibi bir değerlendirmemiz ve her yönü ile konuyla şamil çözüm önerilerimiz olmalıdır. Herkesin kendi kapısının önünü süpürmesi mevzusu, daim hayatiyetini sürdürmelidir. Nasıl ki büyük kardeşleri zaman erken büyütüyorsa, gençlerde hayatı tecrübe ederek, hatalar yaparak olgunluk yaşlarına ulaşacaklardır.
Öyle ki gençlik en azından hayattaki dört zenginlikten en az ikisine sahiptirler. Zamansal ve fiziksel zenginliği taşırlar. Statü ve finansal zenginliğin de birer doğal üyesidirler. Bu gençlik evresini, hayatın bir bölümünden ziyade daha çok bir düşünme tarzı olarak da betimleyebiliriz. Olumlu cihette gençlik, elvanlı ve cömert zamanlara şahitlik etse de hormonların fişeklemesiyle heyecan, adrenalin, macera gibi duyular zuhurat halinde de nüksedebilmektedir. Ve kontrol edilmeyi zorunlu kılmaktadır. Gençlerde daha diri olan yaşama sevinci bir taraftan emniyet kemeri gibi hayata daha sağlam bağlayacaktır. Şefkat, merhamet, iyilik gibi olumlu hasletler de paralel kabaracaktır. Bir yerde yaşanılan kimi adrenalin ve heyecanlar daha büyük yanılgıları önleyebilecektir. Mesela yılanlarla iç içe yaşayan kimi coğrafyalarda, çocukların ağızlarına azıcık zehir akıtılır ki bu sayede çocuklar daha ciddi yılan sokmalarına karşı bağışıklık kazanabilsinler. Günümüzde hedonist-seküler hayat direktifleriyle gençlik daha çok tek tip, bireyci ve özgürlük bağımlısı olarak yol almaktadırlar. Dünyadan tamamen tecrit olmak kadar dünya ile mesafeli bir ilişki kuramamakta hüsranlık getirecektir maalesef.
Sonuçta bütün bu değerlendirmelerimizin ana teması, bizcil bir yaklaşım çerçevesinde yol alacaktır. Yani başka bir ifade ile gençliği, başkalarının değer terazisine vurmadan ziyade, kendi özgül ağırlığımızla tartmamız daha elzem olacaktır. Buradaki amaç hayatın hiç bir evresini yermek, eleştirmek veya ululamak değil elbette. Bütün gençleri aynı kefeye koyarak enseyi karartmakta doğru olmayacaktır. Ne yaşlıyı eski görmek, ne de gençleri ve çocukları yeni addetmek doğru olmayacaktır. Olsa olsa gençliği daha çok heyecanı ve alışkanlığı zihinsel yetiler üzerinden dumura uğratmamak olmalıdır. Öyle ya gençliğin kıymeti, nedret boyutundadır. Daha çokta hayatın diğer evreleriyle uyum içerisinde bir bütünlük sağlayarak insanlığı yüceltmesi arzu edilir.
İlkay Coşkun
Kültür Ajanda Dergisi
Aralık 2025, sayı 145

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder