13 Kasım 2020 Cuma

İçhatlar’da Uç’mak - Hayrettin Durmuş

İÇHATLAR’DA UÇ’MAK 
Hayrettin Durmuş 

İlkay Coşkun birçok dergi ile birlikte Gökmavi’de de imzasını gördüğümüz, yazılarını, şiirlerini okuduğumuz bir dost, üretken bir yazar. 

UÇ isimli şiir kitabıyla İÇ HATLAR adlı denemeleri KDY yayınlarından aynı anda çıktı. Öncelikle yolu, bahtı açık olsun, uğurlu olsun diyoruz. 

İlkay Coşkun bu kitabını Gözde, Gaye, Vefa, Hüzün, Vatan, Tefekkür ve Küçürek adlı 7 bölüme ayırmış. 53 şiir ve 85 küçürek dize yer almış kitapta. Yer yer düşündüren, zaman zaman da gülümseten şiirler. “Tatlı Bela” şiirinden hareketle kısa şiirlerinin uzun olanlara göre daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz. 

“ellerin arık / ayakların çarık 
Yüreğin buruk / umudun kırık 
Sözlerin ayruk / (boyu derilmeyesice) (s.17) 

Orhan Veli ya da Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirleri sıcaklığında bir şiirle karşı karşıya değil miyiz? 

“Galiba” şiiri de kitaptaki en başarılı şiirlerden. 3 sayfalık bu şiir biraz daha kısa yazılsaymış sanki yüklerinden kurtulur, hafifler bir o kadar da ağırlığı olurmuş. 

Kitapta dikkat çeken şiirlerden birisi de Çâre: 

“ey yürek! 
Yâr, hâr ve nâr 
bir Yusuf 
bir İbrahim 
bir Eyyub’a yol gerek.” (s.38) 
Ölüm şiiri de kısa ama çarpıcı olanlardan: 
“kepenkleri kapanan mutlulukların 
üzerine oturur esmer yalnızlık 
ve siner mezar taşlarına usul usul.” (s.84) 

“Deodorantlı Beyler ve Bayanlar” şiiri çağı sorgulayan ironik bir şiir. 

Ankara’yı, Bursa’yı anlatmayı da ihmal etmiyor şair. Bir de “Altıyüzelliyedi” var. Milyonlarca insanın dramını barındıran. 

Kitap’ta Türk şiirinin aksakalı, beyaz kartalı Bahaettin Karakoç’a ve Nuri Pakdil’in “Kudüs kalbimin üstünde ince bir tüldü/ Şimdi alın yazım oldu,”[1]dediği Kudüs’e ithaf edilmiş iki şiir de yer alıyor. 

Kitabın en güzel şiiri “İncinir.” En azından benim penceremden öyle. Her okur bir başka şiiri kendine yakın bulacak, beğenecek kuşkusuz. 

“rahmetten bigane nadandır yola 
İstikamet şaşar çılga incinir 
Kendini bilmeyen yaramaz kula 
Güneş değse bile gölge incinir” (s.83) 

İÇHATLAR İlkay Coşkun’un İnsana, Kitaba, Davaya ve Şiire ait deneme yazılarından oluşuyor. Kesme Şeker’den Çay’a, Mehmet Akif İnan’dan Nuri Pakdil’e, Doğu Türkistan’dan Muhsin Yazıcıoğlu’na ve Mevsimlerden, Havayı İzleyen Adama kadar pek çok konu barındıran, güzel bir üslupla kaleme alınmış yazılar karşılıyor bizi. Yazıları okuyunca şiirden yazıya geçiş yapan usta edebiyatçılarımız geldi aklıma… 

“Garip Ozan Neşet Ertaş yazısında “Anadolu’nun bin yıllık serüveni ağıtlarda ve bozlaklarda toplanmıştır adeta. Gök kubbeyi yırtarcasına çığırarak dolduran bozlaklar, tüm duyguları melodik gür sesle sanata dönüştürür… Sazı ile arasında gül ile bülbül metaforuna benzer insicam hali vardır. Yaşadıklarını sazıyla bütünleştirerek sanatını icra eden bir gönül adamıdır Neşet Ertaş. 'Yüreğinde aşk olmayan saz çalmasın’ diyerek de sanatına duyduğu özeni ifade etmiştir.” (s.93) cümlelerini okuyunca bu kumaştan iyi bir elbise çıkacağı belli oluyor. Benden söylemesi. 

Yüreğine sağlık İlkay Coşkun. Şiirlerin, yazıların uzun soluklu olsun. 

COŞKUN İlkay (2020), Uç, DKY, İstanbul. 
COŞKUN, İlkay (2020), İç Hatlar, DKY, İstanbul. 
---
[1] Pakdil, Nuri. Edebiyat Dergisi. 28 Ocak 1984





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder