23 Şubat 2024 Cuma

Matematikten Şiire - Vedat Güneş

Matematikten Şiire: Vildan Poyraz Coşkun'un Bir Yüzü Esmer Kitabı Üzerine

Vedat Güneş

90’lı yıllar. Özel bir radyoda şiir programı yaptığım zaman. Konuk, Hisarcılık akımının temsilcisi ve Hisar Dergisini yöneten Mehmet Çınarlı (Allah rahmet eylesin).

“Dergiye bir kadın şiir göndermiş. Henüz yayınlamamıştık. Dergideki odamda otururken iki kadının beni görmek istediğini söyledi sekreterimiz. Daha ben cevap vermeden hışımla içeri girdiler. Onlara bakınca anne kız olduklarını düşündüm. Doğruymuş. ‘Kızımın şiirini niçin yayınlamadınız? Söyleyin, kızlar mı güzel şiir yazar, erkekler mi?’

Bu soru karşısında; ‘Erkekler… Bizler güzel kadınlara bakar güzelliklerini dile getiririz. Kızlar, bizim gibi takul-tukul erkeklere bakıp ne yazacaklar’ diye cevap verdim.”

Bu anekdotun ses kaydı da bende mevcut. Ve diyorum ki “Mehmet Çınarlı şimdi yaşasaydı kesinlikle böyle düşünmezdi.”

Bunu niye anlatıyorum? Son zamanlarda şairelerin kaleminden çıkan şiirleri görünce çok güzel şiirlerin onlar tarafından yazıldığını görüyorum. Haklarını yememek gerekir…

“işgale uğrayan uzun bir gece
ardından tan vakti
çöküverir omuzlarıma yorgunluk
dünü bugünü
sorgulama zamanı enikonu” (syf.5)

Vildan Poyraz Coşkun, hem matematik öğretmeni, hem de bir şaire!..

Edebî türlerin kriptoso durumunda olan şiirin anlamını “Bir Yüzü Esmer” kitabındaki dizeleriyle okuyucusuna sunan Coşkun, her okuyucunun kendi anlamını bulmasını sağllıyor.

“yol almak gerek kürekler yüreğe batmadan” (syf.7)

“ayağa takılan taşları dizmek de var” (syf.10) diyerek bir göreve çağrı yapıyor, tuzakları da dikkate alarak:

“hangi iyiliğin eteğine tutunsak
ense kökümüzde haramilerin soluğu” (syf. 14)

Matematik öğretmeni olması nedeniyle olsa gerek, hiçbir dize rastlantı olarak yerini almıyor dizelerinde. Matematiksel bir örüntüyle şiirini oluşturmuş Vildan hoca…

“üşürken ısıtan var
uzakta da olsa sokak lâmbaları gibi
ne zaman unutsam kendimi
ay ışığı dolu gülüşler bırakıyor yâr” (syf.23)

Şiir bir bakıma yazılanları yaşamaktır. Yaşarsınız ve kelimelere yeni anlamlar yüklersiniz. Şairin görevi yaşar ve yaşatır, görür ve gösterir, duyar ve hisseder…

“velev ki sökülsün lisanımız
sökülsün ki
sokak başlarına bin şiir bırakalım” (syf. 62)

“söğüt dibinde amansız çoğalan benim
güneşin kursağında yırtılıyor kefenim
yığın yığın çer çöp, sırtta gam yük
duvarın ardında kopan bedenim, hıçkırık
zamansızlığa gebe kim bilir hangi özne
hangi yazı, hangi pas, kir, raf ömürlük
bitap duruyor âlem, yaban ama kavruk” (syf.56)

Eleştiriyi, aşkı, iyiliği, kötülüğü, kederi şiirlerinde ele alan Coşkun, şiiri, şairi, okuyucuyu sarmalayan naif mısralar da kurar;

“bitmiş bir günün akşamından sabaha
teslimeliyetle eğilip secdeye varmak gaye
yunus’un yolundan geçip hû’ya divane
şükür ile gül bulmak olsun asıl mesele
bir ömür demlenip tutunmak gerek” (syf.53)

Sadece yaşadığı coğrafyayla da ilgilenmez ve geleceğe ümit aşılar:
“kutsalıma dönmüş silâhların gölgesinde
bilmezler ki sayısız kuyularda
sayısız yusuflar var” (syf.40)

Kendi gelişimini de;
“düşerim şiirin alın yazısına (syf. 68)
“bilmediklerim büyütecek beni” (syf. 51)
“çatı katı çatı kazanı
ceviz sandığında unutulmuş
bir masal doğuyor kalbime” (syf. 23) mısraların da anlatır ve ekler:

“dumanı bol
Keskin bir fincan kahve lazım bana
Yok yok
Keyfimi geri getirecek
İncecik belli bardakta
Çay olsun hele
Bir de içimi boşaltan kalemim” (syf. 50)

Şiir, okuyucu da bir karşılık bulmalı. O karşılığı Bir Yüzü Esmer de görmek mümkün.

Vildan Poyraz Coşkun’u kutluyor, yeni şiirlerini bekliyoruz.

Bir Yüzü Esmer, KDY, İstanbul, 2022

https://gercektarih.com.tr/matematikten-siire-vildan-poyraz-coskunun-bir-yuzu-esmer-kitabinin-incelenmesi/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder