1- Bir şair olarak – Bilonsa şairi olarak – İlkay Coşkun kimdir? Poetikhaber okurları için kendinizi tanıtır mısınız?
1971 Yozgat doğumluyum ama doyduğum yer Sivas.
Bir kamu kuruluşunda mühendis olarak çalışmaktayım
ve bilindiği üzere şiir de yazıyorum.
2- Son olarak Bilonsa ile sunduğunuz şiirinizi, şiirinizin yapısı, konu çeşitliliği, düşünce olarak durduğu yer, seslendiği kitle hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bilonsa üçüncü
şiir kitabım. Şairin kendi şiirlerini değerlendirmesi zor zanaat. serbest
şiirlerimin yanında görsel şiir çalışmalarına da yer verdim. Bilonsa ve bir
önceki şiir kitabımda beş altı görsel şiir mevcut. Okurlar ve eleştirmenler
nezdinde, söyleyiş özelliği bakımından geleneksel şiire yaslandığım
söylenmektedir. Bilonsa şiir kitabım hakkında
‘Şiirin ne olduğunu kavramış bir
şairden eli yüzü düzgün bir çalışma’ değerlendirmesi almıştım. Bu
değerlendirme size bir fikir verir mi bilemem. Bir başka değerlendirme ise
‘Şiirde ilginç ve cüretli bir adım’
değerlendirmesi. Bunları sizlerle paylaşmamdaki gaye; benim neyi sunduğumdan
ziyade, şiirlerimle buluşan okurların ne algıladığıdır. Eserler sizden
çıktıktan sonra neyi sunduğunuzun ne düşündüğünüzün bir anlamı kalmıyor. Eser
artık okurundur ve sizi her okur farklı yerlere koyabiliyor. İşte bu düşünce
yapısı benim şiir anlayışımı ortaya koyuyor. Şiirlerim hiçbir zaman keskin
düşünce sınırlarında olmamıştır. Aksine okuyucunun anlamlandırmasıyla şekil alan
bir çizgide tutma çabam var. Benim bir başka dikkat ettiğim nokta ise
şiirlerimi inşa ederken sıradanlıktan kaçınmaya çalışıyorum. Şiirler arası
geçişlerde farklılığı yakalayıp, okuyucuyu sıkmadan eseri tamamlatmayı
hedefliyorum. Ayrıca kenarda köşede kalmış kelimeleri kullanmayı ve bu
kelimelerle oluşturmaya çalıştığım farklı imgelerle sunumlarımı renklendirmeyi
hedefliyorum. Tüm bunları yaparken belli bir hedef kitlesi oluşturma çabası
içerisinde hiç olmadım. Ben sadece geniş bir yelpazem olsun istiyorum.
Şiirlerimde ayrıca matematiksel zekayı da kullanmaya çalışıyorum.
Macera
kelimesi şiirde uzak bir niteleme. En azından benim için. Bir başkası bu
nitelemeyle hareket edebilir. Bu da
onun yazım tarzıdır. Bir şey diyemem. Benim için şiir, bir anlatımda dilin sanatsal,
sezgisel, matematiksel, müziksel güzelliklerini kullanarak sunma faaliyetidir.
Şiirde his önde gelir bence. Umudu taşır. Zamana mürekkebi dökülür. Yüz yıl
önce yazılmış şiirlerin, yüreğe dokunuşlarının kritiğini bu zamanda yapmak ayrı
bir heyecan.
Pişmanlık
değil de, yanlış anlaşılmalara meydan vermemek adına çekincelerim zaman zaman oluyor.
4- Şiirinizin pratiğini, yapısını, neliğini ortaya koyduğunuz bir poetikanız mevcut mudur?
Şiiri zekâ ürünü görüyorum.
Kıvrak zekâyla buluşturulmuş mısralar, okuru farklı düşüncelere sevk edebiliyorlarsa, okuyucuya ‘vay be’ dedirtebiliyorsa işte bu bir
farkındalıktır. Şairin poetikası,
zamanla, ortaya koyduğu şiirleriyle ve okurlarıyla buluşturduğu eserleriyle şekillendirdiği bir olgu. Bunu gözetmeye
çalışıyorum. Bir şairin toplu şiirlerini okurken bu durumu gözlemlemek daha kolay oluyor. Sezai Karakoç’un ‘Gün Doğmadan’ı okurken çok net görmüştüm bu durumu. Allah ömür
verir nasip olursa, bütün şiirlerim bir yaştan sonra bir araya getirilirse, şiirlerimdeki poetikayı,
benim dışımda ki okurlarım da görecektir diye düşünüyorum.
Bazı şairlerimizin toplu şiirlerini okuyorum. Şiirlerin tamamına yakını
birbirine benzer geliyor. Şiirler belli
bir kalitede de olsa bir okur olarak beni sıkıyor. Ben toplu okumalarda
şairin düşünce ve yazım gelişmişliğini görmek istiyorum. İşte benim şiir poetikam
da bu yönde. Bir okur olarak, beğenilerimi bu noktada önceleme ihtiyacı hissediyorum.
Fikri yapı olarak çok farklı
dergilerde şiirlerim yayınlanıyor. Şiirlerimin beğenilerinde çeşitlilik var. Bu noktada dergi takip
eden okur kitlesinin şiirlerime daha çok ilgi gösterdiğini düşünüyorum.
5- Buradan yola çıkarak her şairin bir poetikası olmalı mıdır?
Hesap kitapla oluşan, oluşturulan bir
olgu değil poetika. Düşüncede şiir yazmaya oturuyorsunuz. Kafanızda tasarladığınız
şiir hiç oluşmaya biliyor çoğu zaman. Şiire kafa yoran, şiir işçiliği
yapan şairlerin Allah vergisi yetenekleri çerçevesinde tarzlarının şekillendiğini
düşünüyorum. Kimisinde tektir ve bir yönde poetikası vardır, kimisinde
dağınıktır. Böyle farklılıklar olabiliyor ama dediğiniz gibi her şairin mutlaka
bir poetikası olmalıdır diye düşünüyorum.
6- Ne vakit şiir yazmaya başladınız?
Birçok şair gibi lise yıllarımda yazdığım
aşk şiirleriyle başladım bu serüvene. Öğrenim yıllarımı tamamladıktan sonra daha
çok vakit ayırdım yazmaya. On beş yıldır bir fiil yazıyorum.
7- Hayatınızda şiir olmasa da olur muydu?
Olurdu
sanırım. Şiir olmasaydı sanatın belki başka alanlarına ilgi duyardım. Hiçbir
zaman Şiiri hayatımın tamamına yaymadım. Şiir hayatıma manevi
zenginlik ve değer katıyor. Gece gündüz her an şiir yazmıyorum. Aylarca şiir yazmadığım olabiliyor ama şiirden hiçbir
zaman kopmadım. Yazmadığım
zamanlarda şiir okuyarak vaktimi dolduruyorum. Bence insan yirmi dört saat şair olmak için kendini
zorlamamalı.
8- Günümüzdeki şiir yayıncılığı hakkında düşünceleriniz?
Yayınevlerinin
şiir kitaplarını yayımlama sayılarına en önemlisi büyük kitapevlerinin edebiyat
dergilerine ve şiir eserlerini içeren
yapıtlara ayırdıkları raflara bakmak gerek. Tüm bunları şikayet
etmek için dile getirmek de istemiyorum ama bu kaderi değiştirmek de çok zor.
9- Okumaktan hoşlandığınız, şiirleriyle sizi etkileyen şairler kimler?
Şiirlerinin tümüyle
beni etkisi altına alan bir şair yok aslında. Yazdığı şiirlerini beğeniyle
okuduğum isimler var tabii ki. Belli isimleri öne çıkarmak bana doğru gelmiyor.
Bu yüzden isim vermek istemiyorum. Dergilerde yazan genç şairleri ve
şiirleriyle genç kalabilmiş birçok şair ağabeyimizin şiirlerini keyif alarak
okuyorum. Kütüphanemde yüz şiir kitabım varsa yirmi otuz şiir kitabı şu an bana
hitap ediyor diyebilirim.
10- Sevdiğiniz ve unutulmuş olduğunu düşündüğünüz, bizlerin farkına varmasını istediğiniz bir şiir var mı?
Belli
bir kalitede gördüğüm ve farkına varılmasını istediğim şiirlerime kitaplarımda
yer veriyorum. Farklı kesimlere de
ulaşmak için edebiyat dergilerine de gönderiyorum. Değer bulanlar zaten o dergilerde okuyucularla
o kanaldan ulaşıyor. Yayınlanmamış şiirlerimde var ama bu çerçevede kalmış bir şiirim yok.
11- Düzenli takip ettiğiniz
edebiyat dergileri vardır mutlaka bizler için biraz bahsedebilir misiniz?
Dergiler ve şiir politikaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şiirlerini
birçoğunu keyif alarak okuduğum ve devamlı takip etmek için abone olduğum edebiyat dergileri var. Zaman
zaman takip edebildiğim dergiler de mevcut. 10-15 dergiyi takip etmeye çalışıyorum. Bu noktada İnternetten
de faydalandığım da oluyor.Farklı şiir anlayışlarıyla bu piyasada yer almaya çalışan, daha
fazla okura ulaşma çabasında olan dergilerin
hepsi belli bir politika izliyor kendilerine göre ama her şeye rağmen belli
kalitede ki edebiyat dergilerinin ortak dillerinin olduğuna da inanıyorum.
Her türlü farklılıklarına rağmen
dergilerin güzel birer okul olduğuna inanıyorum.
12- Bu; dergilerden olur ve yahut müstakil şahsiyetler olur beğendiğiniz, şiirlerinin okunmasını istediğiniz şiirin yükü altına giren şairler var mı? Yoksa iddia edildiği gibi şiir belli isimlerden sonra öldü mü?
Şiir değil de,
şairler ölüyor, yeni şairler doğuyor. Bu konuda hiç karamsar değilim. Bir zaman
roman, bir zaman öykü, başka bir zaman şiir öne geçebiliyor. Şu anda roman daha
çok okunan, daha çok takip edilen bir yazım türü. Her türün kendine göre bir alıcısı
var. Bu da devam edecektir. Düşüşler çıkışlar zaman içerisinde olabilir tabii. Bir
şiir kitabında belli kalitede üç beş tane güzel şiir oldu mu, kitabın genelini
sürüklüyor. Beğeni ölçülerinde yerini alıyor okur nezdinde. Son zamanlarda
okuduğum, şairlerinden örnek verecek olursam; Polat Onat, Sinan Ceran, Yusuf
Bal, Abdulkadir Akdemir, Muammer Can, Selim Tunçbilek, Bilal Tırnakçı, İbrahim
Yasak, Cihat Albayrak gibi isimleri
sayabilirim.
13- Başucu kitabım diyebileceğiniz kitap veya kitaplar var mı sitemiz sakinlerinin dikkatine sunabileceğiniz?
Başucu
kitabım yok. Ama Sezai Karakoç, Cemal Süreya gibi birçok şairimizin toplu
şiirlerini öneririm şiir severlere. Kalemini çok güzel kullanan genç kuşak
şairlerimiz de var. Tüm bunların yanında şiir yıllıklarını ve edebiyat
dergilerini unutmamak gerek.
14- Yazım aşamasında veya bitmiş yeni bir projeniz var mı?
Yayına
hazır bir şiir dosyam var. Yıllardır yazdığım aforizmaları topladığım başka bir dosyam, birde deneme dosyam halihazırda
mevcut. Denemelerimi kitaplaştırır mıyım tam olarak
karar vermiş değilim. Bunu zaman gösterecek. Poetikhaberde
söyleşiyle okurlarla buluşmaktan
dolayı da ayrıca mutluyum. Vesile olduğunuz için teşekkür ederim. Selam ve saygılarımı sunarım tüm okurlara.
Poetikhaber -Abdulkadir Akdemir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder