24 Ağustos 2015 Pazartesi

gömü - Külliye Mecmuası

gömü

tarihin derinliklerine gömülüp
bir gömü daha doğurur hayat
ağırlanır her kuyumcu meclisinde
derinleşen söz dal budak yayılır
paylanan acı sancılıdır
diş ağrısı misal zıplatır seni
dişlek bir çemkirme sonrası
enayi gibi ha bire didişip
gömer insanın sızlayan yanlarını

her çömlek gömü habercisi değildir
kap kacak ve mutfak inşası kadar
nesneler geleceğe taşarsa diridir
kafatası yada kaval kemiği kadar kalıcıdır
toprağı pişirip de yemek niyetine bekletip
kaç binyıl elini ovuşturmanın anlamı ne
şükür niyetine bir altın koymuş gibi
defineci veyahut mezarcıya tutunup
kim düşünür kim akıl eder bilinmez
 
başına şapka gibi konar höyük
bulunan her kafatası acı çağrıştırır
yarayı sıvazlamaktan çok yaralanmamaktır asıl
asıl bunun için kaç zaman tekerrürdür
tefekkürden çok kaç yüzde kızgınlık vardır
kaç bedende tahribat yapar iç sızlatır
kaç ağıtta anne gözyaşı kurumadan kalır
vahşi hayvan avından dönüşün resmidir
ve nişanıdır çömleklerde parmak izleri
 
kıymetli sikkeler herkesindir
deniz herkesin, gökyüzü herkesin
taş sektirme hakkı herkesin, su herkesin
gölün tuzuna fazladan su verin
suyu yutan deniz yeter ki ölmesin
hiçbir şey su kadar ömürlü değildir
aşkı içen beden ömrü de içmekte
masum ölü sandukasında gömüdür
bırakın bu hakkı da bakterilere verin 

yalnızlıklarımızda boşları toplarız
içimlik çayda her seferinde demini alıp
zaman su, pösteki kayar atımızdır
savaşları sığdıramayız kısacık ömre
ölüm her şeyi yeniler, doğumun habercisidir
döne döne içimizde ki nefeslik can çıkar
çok el değmişlik belki de dünyayı kıymetli kılan
erkeğin iktidarı, kadının doğurduğu kadardır
nasıl olsa toprakla buluşur insan, bulunur gömü

İlkay Coşkun
12.07.2014 

Külliye Mecmuası
Sayı 3, Ağustos 2015

 
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Not:
Türkiye internet ansiklopedisi Biyografya
biyografime ve örnek şiirlerime yer vermiş.
Teşekkür ederim. ( 10.03.2016 )




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder