-Estetiğin ve Mütevazılığın Buluşma Noktası Tarihi Artvin Camileri-
bir insanın manevi, dini yönü
uçarken ikinci kanadı gibidirikinci bir kanadı varsa eğer
birinci kanadın hem yükünü alır
hem de dengesini sağlar
Türk İslam sanatında camilerimiz, yerine göre ihtişamlı
görüntüsüyle yer bulurken yerine göre de mütevazı boyutlarıyla güzelliklerini
sergilemektedirler. Taşla mermerle ihtişam, ahşapla daha çok mütevazılık ön
plana çıkartılmıştır. Görkemli ulu camilerimizin çevrelerinde çoğu zaman
mahalle mescitleri de inşa edilmiştir. Mimar Sinan, Selimiye, Sultan Ahmet,
Süleymaniye isimleri verilen camilerimizin yanında sadece köy isimleriyle
özdeşleşmiş camilerimiz de mescitlerimiz de inşa edilmiştir.
Dış görünüşüyle ihtişamdan uzak olmasına rağmen iç
kısmı çok sıcak ve manevi haz hissettiren motiflerle bezeli tarihi ahşap Artvin
camilerini ele alacağız. Öncelikle Karadeniz, Kafkas ve Anadolu mimarisiyle
bezeli tarihi Artvin Camileri belgeselini hazırlayan yönetmen dostum Turhan
Muharrem Turhan, yapımcı Süleyman İnal, seslendirme sanatçısı Timur Çayır ve
bütün emeği geçen ekibi kutluyorum. Artvin Valisi Ömer Doğanay Bey’in
himayelerinde ve Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla hazırlanmış olan belgesel
Artvin tabiat güzellikleriyle doyurucu ve bir o kadar da güzel anlatımla on üç
tarihi caminin tanıtımına yer verilmiş. Ahşabın estetiğiyle vücut bulmuş
camilerimiz Türk İslam kültürünün nadide örneklerini taşımaktadır. Tarihi
dokuyu oluşturan detaylardaki incelikler, renklerdeki ahenk taş ve ahşabın göz
alıcı seremonisi medeniyetimizin aynası konumundadır şuan. Taşın ve ağacın en
güzel birlikteliğini, dostluğunu Artvin camilerinde görmekteyiz.
Camilerimizin mihrap, minber, harim, mahfil, mahfil köşkü,
son cemaat yeri, minare, sütün, sütun başlığı, kubbe, kemer, tavan göbeği,
kapı, pencere kanatları, kitabe, cami haziresi gibi birçok bölümü hakkında
doyurucu bilgilerin yanında bağdadi kubbe, düz atkı kemerli yapı, kara kaide
gibi güzel inşa örneklerini belgeselden öğreniyoruz. Tüm bunların yazı ile
anlatımı mümkün değil tabiî ki. Benim buradaki işlevim sizleri bu çalışmaya yönlendirmek
olabilir ancak.
Çantı tekniğiyle çivi çakılmadan inşa edilen ahşabın
inceliğini ve tekniğini camilerimizde örnekleriyle görmekteyiz. Ayrıca çakma ve
kabartma tekniğiyle yapılan süslemeler belgeselde yer alıyor. Cami içerisinde
kullanılan motifler olarak papatya çiçeği, çiçek, yaprak bezemeleri, su dalgalı
kıvrımlar, lale çiçeği, selvi ağacı, dört yapraklı yonca, örgü motifleri, gemi
figürü, bitki ve taç motifler, rüzgârgülü, hayat ağacı motifi, geometrik ve
yazı motifleri gibi birçok güzellikleri görmekteyiz.
Ajur tekniği, ahşap malzemenin üzerine çizilen
motiflerin aralarının boşaltılmasıyla yapılan süslemeler olarak
adlandırılmaktadır. Bu çalışmalar camilerimizde minber korkulukları başta olmak
üzere birçok süslemede kullanılmıştır. Camilerimizin kapı kanatlarında ve daha
çok minberlerde kullanılan kündekari tekniğinde geometrik şekillerin birbirine
çatma yani geçme usulü ile bağlanmasıyla oluşturulan süslemeler çokça mevcut.
Bu yöntemde çivi ve yapıştırıcı kullanılmadan ahşap kirişler ile birbirine
bağlanıyor. Celi sülüs* kabartmaların
ahşaba nakış nakış işlendiğini camilerimizde birçok örneğiyle görmekteyiz. Bazı
camilerimizde de ahşap üzerine rengârenk kökboyası özellikle tabiatın yeşil,
mavi ve tonlarını yüzyıllardır üzerinde taşımaktadır. Cami içerisi süslemelerde
kalem işi örneklerini de görmemiz mümkün.
Anadolu Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde kullanılan Süleyman
Mührünü de Artvin camilerimizin bir kısmında yerini almış. Hilal ve lale
figürünü Allah lafzının yerine remz olarak ahşaba işlendiğini camilerimizde
görmekteyiz.
Görüntülerde insanı etkileyen, mutluluğa gark eden en güzel
görüntülerden biri çocukların cami içerisinde koşuşturmaları ve namaz kılmaları
olsa gerek. Yüzü nurlu amcalarımız ve teyzelerimizle birlikteliği tablonun en
güzel halini yansıtıyor bizlere.
Cami
girişlerinde seçilen ayetlerin ve hadislerin yanında dualarda yer almaktadır.
İnsanı caminin manevi atmosferine çeken iki duaya yer vermek istiyorum.
Maddi ve manevi bütün kapıları açan bize
hayır kapılarını aç.
Allah’ım azametin tekliğinin hakkı için
bana rahmetinin kapılarını aç.
Belgeselde yer almış olan medeniyetimizin aynası tarihi
Artvin camilerimizi isimlerini sıralayacak olursam.
1) Camili Köyü Merkez Camisi, Borçka’ya beş km. uzaklıkta
bölgede daha çok Gürcüce adı olan Macahel olarak bilinen cami 1855 yılında
yapılmış. Muhteşem bir eser. Ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinin
sergilendiği bu camide halıların renginin mavi olarak seçilmesi estetik bir
uyumu getirmiş.
2) İskenderpaşa Cami, ilk kez 8. yüzyılda Halife Osman
tarafından inşa edilmiş. Artvin’in en eski camisi olarak bilinmektedir.
3) Orta Hopa Cami, 1890 yılında yapılmış.
4) Muratlı Cami, Çoruh nehrinin ülkemizi terk ettiği noktada
bulunan cami Muratlı (Maradit) köyündedir. En görkemli minberi ve muhteşem
ahşap işçiliği ile göz dolduran bu cami 1846 yılında yapılmış.
5) Zeytinlik Cami, Zeytinlik Köyü camisi, 1857 yılında Saliha
Hanım tarafından yaptırılmıştır. Caminin sular altında kalmasından sonra
sonradan oluşturulan temel üzerine orijinal haliyle taşınmış bir cami.
6) Düzköy Cami, Borçka ilçesine 8 km . uzaklıkta Düzköy Köyünde
1850 yılında yapılmıştır. Tamamen ahşap olan bu cami ahşap süslemeleri
renklendirilerek farklı bir yapı sergileniyor.
7) İremit Cami, Maral Köyünde, 1851 tarihinde yapılmıştır.
Çok sade bir görsellikle sizi karşılayan bu caminin içerisi sizi şaşırtacak
kadar renkli.
8) Arhavi Merkez Çarşı Cami, 1863 tarihinde yapılmıştır.
9) Ortacalar Cami, Arhavi Ortacalar Köyünde, çifte köprüleri
geçince bizi karşılayan Ortacalar Köyü camisidir. Ortacalar, Osmanlı Rus
savaşını yaşamış köydür. 1757 yılında inşa edilmiştir. Bu camide İremit Cami
gibi iç kısmı kök boyalarla rengârenk boyanarak farklılık oluşturulmuş.
10) Demirkent Cami, Yusufeli ilçesinde, 1714 tarihinde
yapılmıştır. En ihtişamlı ikinci minbere sahip olan Artvin camisidir.
11) Erenköy Cami, Murgul’da 1863 tarihinde yapılmıştır. Dış
kısmı turkuaz rengine boyanan bu caminin en dikkat çeken tasarımı tavan kısmına
yerleştirilmiş ay yıldız motifidir.
12) Petekköy Cami, Murgul’un Petekköy Köyünde, 1868 yılı
Sultan Abdülaziz döneminde yapılmış. Bu camide de renklilik göze çarpmakta ama
daha sade bir renklilik. Diğerlerinden ayıran en belirgin özelliği kalem
işçiliğinin kullanılmış olması.
13) Kocabey Cami, Şavşat ilçesinde bulunan cami, 1890 yılında
inşa edilmiştir. Bu caminin özelliği de ahşap minaresinin olması. Birde
dikkatimizi çeken Hz. Muhammed yazılı ahşap tac.
Atalarımız evlerimizi sadece bir ömür kullanacak sağlamlıkta
yapmışken, camilerimizi yüzyıllar boyunca ayakta kalabilecek sağlamlıkta
yapmışlardır. Taşın mermerin doğada uzun hatta soğuk kalıcılığının yanında
ağacın, ahşabın mütevazılığını ve sıcaklığını da ihmal etmemişiz bu bölgede.
Yüzyıllardır hayatta kalabilen ardıcın yanında faniliği daha çok imleyen
selvilere de kültürümüzde yer vermişiz. Kur’an-ı Kerim’i ve ezanı okurken ki
sese sanat, makam boyutuyla her zaman yer verilmiştir.
Camilerimizi tamamlayan fiziki unsurlardan olan şadırvan,
abdesthane, kitaplık, ayet ve hadislerin yazıldığı tahta, tablolar, halılar,
ısıtma ve soğutma sistemleri gibi kullanım alanlarının da camilere uygunluğu ve
estetik boyutunun göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Her ne kadar
ihtiyaçtan da olsa camiye sürekli eklemeler yapmak büyütmeye çalışmak ve olur
olmaz sıva işlemine başvurmaktan vazgeçmemiz gerekiyor.
Camilerimizde yeme içmeyi, uyumayı saygısızlık olarak gören
milletimiz cami içerisinde huşu ve özenli hali çok öncelediği muhakkak.
Cemaatle kılınan namazın yirmi yedi derece daha fazla faziletli olduğu Hadis-i
Şerifi ve safları sıklaştırmaktaki hassasiyetimiz, Kur’an Kursu, mevlid gibi
birçok faaliyetler camilerimizin hayatımızdaki yerini önemini göstermektedir.
Allah’ın mescitlerini
ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren,
(İslâm’a uygun yaşamak için) Allah’tan başkasından korkmayan kimseler mâmur
eder. (Onları yapar, cemaat ve âlimlerle
şenlendirir) ler. İşte, onların doğru yola erenlerden olmaları umulur. Tevbe
Suresi, 18
*Arap harfleriyle
yazılan süslü yazı. Sülüs yazı da, bir harfin üçte ikisi düz, üçte birinin ise
yuvarlak olması demektir.
Not: Tarihi Artvin Camileri Belgeseli 02.10.2018 tarihinde Artvin Ahmet
Hamdi Tanpınar Kültür Merkezinde, Artvin Valisi, Artvin Belediye Başkanı ve seçkin
davetli huzurunda belgeselin ön gösterimi yapıldı. İlkay Coşkun
Edebice Dergisi
Sayı 17, Kış 2019
http://edebice.net/
Tarihi Artvin Camileri / Belgesel
-----------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder