22 Ekim 2019 Salı

Açıkkara Dergisi - İlkay Coşkun


Galiba

acemilik köreliyor
heves gemin su alıyor
sinende ruh daralıyor
yaşlanıyorsun galiba

aklın fikrin pazıladı
her geçen gün cozuladı
süt körpesi kuzuladı
yaşlanıyorsun galiba

her bir yanın yara bezi
savaşlarca sanki gazi
yaşadıkların hep mazi
yaşlanıyorsun galiba

boş caka, hırpani özlü
kurt kılıklı kuzu yüzlü
körüm demez badem gözlü
yaşlanıyorsun galiba

kâmile çıkmış edenin
serkeş tufeyli didenin
kaç zühd öldürdü bedenin
yaşlanıyorsun galiba

martın kedisi azıyor
hipnozda sanki tozuyor
çene, efsane yazıyor
yaşlanıyorsun galiba

ağrıyan yanın aş basar
daüssıla canın kasar
görem derdin nasıl kusar
yaşlanıyorsun galiba

sülale içi tek ayrık
şuh kahkaha dudak yarık
görümlük parlayan çarık
yaşlanıyorsun galiba

varsılı zanneder toku
pinekte horozun yoku
bildiğin küllüğün koku
yaşlanıyorsun galiba

eke toha, çanak eni
hâl-i pür melâl hiç geni
satarlar yüngüle seni
yaşlanıyorsun galiba

coşum ve zevkten bıkarsın
cehl içre kendin yıkarsın
mamafih üste çıkarsın
yaşlanıyorsun galiba

kaç göbek kaç soy dalın var
vasiyet bekler malın var
emek verilmiş salın var
yaşlanıyorsun galiba

sizde var her türden izim
gâvur olup mümin ezim
benim bildiğim tek tezim
yaşlanıyorsun galiba

toprak doyurur her sinen
doldurmaz küfe der sinen
yüreğin metfun yer sinen
yaşlanıyorsun galiba

İlkay Coşkun

Açıkkara Dergisi
Sayı 20, Ekim 2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder