11 Kasım 2019 Pazartesi

Halit Yıldırım Romanı ‘Muska’ Hakkında

Halit Yıldırım Romanı ‘Muska’
 ‘Muska’ Şair Yazar Halit Yıldırım Bey’in şiir, deneme ve öykü kitaplarından sonra ilk romanı. ‘Muska’ Ağustos 2019 ayında ilk baskısıyla okurla buluştu. İki yüz sayfaya yakın hacimdeki roman, ismi ve kapak görseliyle müsemma. Günümüzde yaşanabilecek veya yaşanmış ‘muska’ konusu üzerinde şekillendiği, kâhin, büyücü, falcı, medyum ve cin temalarını içermektedir. Kurmaca bir anlatımdan daha çok hayatın gerçekliklerini yansıtıyor ve bunu okura aksettiriyor. Yer yer başvurulan mizahi unsurlar merak duygusunu ve anlatımı kuvvetlendirmiş.  Bir günlük zaman diliminde merak duygumu besleyerek, keyif alarak okudum romanı.

 Kendi hikâyelerinin kahramanı olan insan tiplerinin doğru ve yanlış yönlerini karakterlerle okura serimliyor. Küçük hayatların, para peşinde ve toplumda yer etme gayretlerinin örneklemeleri sergileniyor. Dini doğru kaynaklardan ve işinin ehli gerçek din adamlarından öğrenilmesi gerektiğinin önemi vurgulanıyor. Eserde, hurafelere inanmayan bir insanı dahi nasıl etkilediğini ve çevre baskısının gücü test ediliyor adeta. Ataerkil bir tahakküm ve bağımlılık ilişkilerine göndermeler yapıyor. Denize düşen yılana sarılır misali yanlışa tevessülün haritası çıkarılıyor adeta.

Şehirleşme ile beraber köy hayatının şehre uyarlanmasının altyapılarını görüyoruz. Zihinsel olarak baskın yapıdaki hayatların sıkıntılı yanlarını, insan, eğitimli olsa da yaratılışından gelen acizliklerine, yanlış inanışlarına ve çevre baskısına göndermeler yapılıyor. Sosyal çevrenin bir üyesi olan, hayatın içinde rolleri ve dahi maskeleri olan insanın acıyan, üzülen, sevinen yanlarına göndermeler yapılıyor. Arkaik anlatımdan ziyade günümüzün yaşayan karakterleri ve kültürel altyapısı üzerinden konu işleniyor.  Yanlış insan ve yanlış meslek örneklemelerin yanında insanımızın samimiyeti, hazırcevaplığı, kıvrak zekâsı gibi hinterlandına yönelik özellikler ve tahliller yer alıyor.

Konu ve üslup olarak bir Anadolu, bozkır romanı adlandırması yapsam çokta yanlış olmaz. Anlatımdaki karakter seçimleri, roman konusu ve roman kahramanlarına verilen roller böyle bir intiba uyandırdı bende. Hayatı gelişine göre yaşayanların yanında hayata muarız olan insan tiplemelerini görmek mümkün. Dini hassasiyetin yanında paradoks düşünceler de karşı karşıya getirilmiş. Sezgi ve tecrübe arasında ki birliktelikler ve farklılaşmalar anlatımda kendine yer bulmuş. Aralara serpiştirilen yer yer roman yazarının müdahaleleri daha doğrusu romanın içerisinde bir nevi rol devşirmesi espritüellik ve mizahi yön, dikkat ve merak duygularını kuvvetlendirmiş.  Hatta roman kahramanlarıyla zaman zaman münakaşaya dahi girmesi hoş olmuş.

Hafifçe bir tokat aşk etti.- Arpacı kumrusu gibi düşünüyordu.- Köpoğlusu babasına çekmiş.- Pisişik anne.- Haspam.- Kalık bacı. Pik yaptıran sual. Pardon klavyem sürçtü gibi birçok söz kalıbı ve kelime altını çizdiğim ifadelerden bazıları. Verkaç pası. -Mikrofonu kapmak. -İtiraz ediyorum hâkim bey. -Demo. -Krek gibi birçok cümle,  futbol dili, televizyoncu dili, hukuk dili, bilgisayar ve teknoloji dili günümüzün romanı olduğunun kanıtı gibi adeta.

Romanın anlatımının kimin, hangi karakterin gözüyle yapıldığı tam olarak net değil. Daha çok dışarıdan bir anlatım hakim gibi bir his uyandırıyor okura. Ara sıra da olsa roman karakterleri anlatımı üstleniyor. Romandaki betimlemeler, tasvirler uzun uzadıya anlatımlar şeklinde yer bulmamış. Makul, kısa anlatımlar şeklinde yer almış. Yığma, doldurma diyebileceğim kelime ve cümle guruplarını hiç göremedim. Roman içerisinde pek iyime gitmedi diyebileceğim bir bölüm yok. Sade, direk bir anlatım ve akıcı bir üslup tercih edilmiş. Romandan alınması gereken dersler okurla paylaşılmış.

Ayakları yere basan ve aklın kılavuzluğunda yol alan roman doğru olan istikamette nihayet buluyor.  ‘Muska’nın okuru bol olması temennisiyle Şair Yazar Romancı Halit Yıldırım Bey’e başarılar diliyorum. İyi okumalar.

İlkay Coşkun
Künye Edebiyat, Sayı 3
Temmuz-Ağustos-Eylül 2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder