Bir Numara Büyük Gözyaşı
elimdeki taşı fırlatmayı ne çok isterdim
yada Arap gibi ayakkabımla alnının çatından vurmayı
azda olsa yüreğim soğusun diye
suriye olsun mısır olsun filistin olsun
ırak olsun, arakan olsun ne fark eder ki
içimi acıtan çocuk olup da aç afrika’da
isterdim ki sömürgeciyi kravatıyla yargılamayı
ağlamanın kolaylığından zor değil yaşamalık savaşı
kansız da, kafa kırmadan da kızabiliriz dünyaya
içimize dökülen ağrı hep bilindik yanlarımızdan gelse de
saklamayalım gelin gözyaşlarımızı faş edelim
yolunmadan tarayalım saçları aynalarda
çocuklar ölürse anneler ağlar, anne ağlarsa yürek kanar
keşke görmesek çocukların ağladığını babalarına
söz geçirip içimizdeki savaşa erken uyanalım
şehirler kuralım kalp ülkelerimizde vakit varken
yasaksızından meyveler büyütelim yarına
güvercin sürülerini kaldıralım umutsuz gözlerden
olmadı, şapkalar çıkaralım özgürlüklere
karda üşüyen ağaçlar gibi değiliz
inanın tutsak da değiliz çaresizliklere
çareler ki içimizde, içimizde çareler..
İlkay Coşkun
17.04.2014
Şiir Vakti Dergisi
Yaz 2017, Sayı 11
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder