kış boran üzerimizde/ ne çok gölge yaşadık
baharla doğacak güneş/ seni çok aradık
--
bir bir düşüyor cemre/ bekleniyorsun
bahar
kilerlerde kış var/ mart yürekler ağyar
Çiğdemler,
cemreler, ilk çiçekler sarmaş dolaş ve gümbür gümbür gelen yaz habercisi. Güneşin
çevresinde ve kendi çevresinde dönen dünyamız bir canlı misali baharla birlikte
yenilenmeye ve silkelenmeye başlıyor. Kışın, zemherinin çetin hallerinden bu
günlere geldik. Yılanlar, çıyanlar, uykudaki hayvanlar uyanmaya başladı. Tabiat
uykusundan uyanıyor her zamanki gibi. Kuzular, buzağılar ağıllardan ve
barınaklardan ses veriyor. Kızgın kediler sokaklarda cirit atmaya başladı. Apoletlerini söken zemheri ve neon
aydınlığında ışıldamaya başlayan göksema taze umutları filizliyor adeta.
Seslere yakıştırılan şarkılar, bahar kavuşmalarında ritim tutuyor.
baharla beraber sere serpe turnalar
Ezoterik simyacılara göre hava, su, toprak ve ateş (ısı-güneş) dört temel element cemre oluşumunda kendisini gösteriyor. Nevruzun öncüleri, ilk belirtileri görünümünde. Güz aylarında teşekkül etmeye başlayan kırağı, bahar başlangıcında çiye dönüşüyor. Kılletten kesrete geçişin eşiği hükmünde.
Tabiat ile insanoğlu, dünya ile canlılar ne kadar çok benzeşiyor. Birine bakıyorsunuz diğerini görüyorsunuz. Her birinin özünü oluşturan mükemmellik bu olsa gerek. Ayrıca hor kullanım hepsini yıpratıyor. Zamanın değerliliği kıvamında suyun devinimi, dönüşümü mevsimlerce yolunu alıyor. Her canlı, ruşeym ve rayiha arayışıyla dağılıyor dünya tarlasına. Her bir canlının canında hep aynı dünya kâşanesi yatıyor. İliklerimize değin duyumsayacağımız baharın güzellikleri bizi çağırıyor. Bahara duyulan iştiyak; güneşi, taamı ve bereketi taşıyor. Güzellikleri seyre dalıp dimağları boca etmek dinlendiriyor ruhu. Daha çok güzün olgunlaşan aşk, baharda filizleniyor. Biliyoruz ki güneşi arzulayan su ve toprak temiz havada demleniyor.
Ezoterik simyacılara göre hava, su, toprak ve ateş (ısı-güneş) dört temel element cemre oluşumunda kendisini gösteriyor. Nevruzun öncüleri, ilk belirtileri görünümünde. Güz aylarında teşekkül etmeye başlayan kırağı, bahar başlangıcında çiye dönüşüyor. Kılletten kesrete geçişin eşiği hükmünde.
Tabiat ile insanoğlu, dünya ile canlılar ne kadar çok benzeşiyor. Birine bakıyorsunuz diğerini görüyorsunuz. Her birinin özünü oluşturan mükemmellik bu olsa gerek. Ayrıca hor kullanım hepsini yıpratıyor. Zamanın değerliliği kıvamında suyun devinimi, dönüşümü mevsimlerce yolunu alıyor. Her canlı, ruşeym ve rayiha arayışıyla dağılıyor dünya tarlasına. Her bir canlının canında hep aynı dünya kâşanesi yatıyor. İliklerimize değin duyumsayacağımız baharın güzellikleri bizi çağırıyor. Bahara duyulan iştiyak; güneşi, taamı ve bereketi taşıyor. Güzellikleri seyre dalıp dimağları boca etmek dinlendiriyor ruhu. Daha çok güzün olgunlaşan aşk, baharda filizleniyor. Biliyoruz ki güneşi arzulayan su ve toprak temiz havada demleniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder